2010 yılından Paris, Menilmontant’a taşınan Thomas Boivin, kendi mahallesi Menilmontant ve Belleville’e odaklanarak, Paris’in kuzeydoğu mahallelerinde yaşayanların günlük yaşamlarını belgelemeye başladı. Paris’in 20. ve son bölgesinin bir parçası olan Belleville ve Menilmontant, zengin bir karşı kültür geçmişine sahip, tarihsel olarak işçi sınıfının yaşadığı iki bölge olarak öne çıkıyor. Bu bölge de yaşayanlar, Belleville’de doğan Jane Avril ve Edith Piaf ve Menilmontant’ta doğan Maurice Chevalier gibi 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarındaki birçok önemli figürün doğuşuna tanık oldular. Yaşadığı bölgenin köklü geçmişine odaklanarak, gündelik hayatı belgeleyen Thomas, mağaza vitrinlerinin, yabancıların portrelerinin ve parkların yüzlerce fotoğrafını çekerek bölge halkının çok kültürlü kimliğini tasvir ediyor.
Thomas için Menilmontant bir yeniden keşfetme pratiğine bir diğer yandan düzenli olarak ziyaret ettiği yerleri ve sık sık tanıştığı insanları hatırlatan bir deneyime dönüşüyor. Fotoğrafları hiç düşünmeden ve hazırlık yapmadan çeken Thomas, Paris’te yaşamanın gerçekte nasıl olabileceğine dair bir görüşü günlük, göze çarpmayan görüntülerle yansıtıyor ve Paris’e dair kendi geçici anılarını kaydediyor ve her bir fotoğraf aracılığıyla günlük yaşamın basit ara anlarını yakalıyor. Menilmontant adlı kitabını özetleyen Thomas, “Bohemlerin anladığı bir dilde bir Paris hayatı yaşadım ama bunu günümüzün Paris’inde yaşadım.” ifadelerini kullanıyor.