Kelime anlamı olarak teknolojideki beklenmedik arızayı işaret eden glitch, sistemdeki tutukluluk sonrası ortaya çıkan pikselli görüntüye deniyor. Bir akım olarak glitch ise hızla değişen dinamik ve canlı, pikselli ya da akışkan görsel ve videolarda karşımıza çıkıyor. Duyumlarımızda bir stereoid etkisi yaratan glitch, sadece görsel sanat olarak değil, uyarıcı etkisi yaratan bir müzik türü olarak da kullanılıyor. Böylece her duyu organımızla glitch’i yoğun olarak tecrübe edebiliyoruz.
Özellikle Tik Tok ile beraber tekrar gündemimizde olan bu akım, pandemi etkisiyle farklı alanlarda da karşımıza çıkmaya başladı. Bu nedenle 2000’lerin başını ilk elden tecrübe edememiş olan Z jenerasyonu, bilgisayarlar tarafından yaratılan teknolojik nostaljiye büyük bir ilgi gösterdi. Pikselli kareler ve ısı haritalarına benzeyen görseller ile yaratılan psikedelik desenler, teknoloji çağı ile görsel sanat akımlarının ne kadar içe içe olduğunun da başka bir göstergesi.
Glitchcore sanatın her alanına yayılmışken, moda sektörü de bu akımdan oldukça esinlenmiş. İlkbahar/Yaz‘22 sezonunda göreceğimiz kıyafetler de pikselli, bilgisayarın takılma efektini taklit eden techno-psychedelic desenlere sahip. Hem nostaljik hem de fütüristik bir hava yaratmayı başaran bu tasarımlar, aynı zamanda daha palyaço kıyafetini andıran yoğun renk kullanımı ile göz alıyor. Kaotik, canlı ve iç içe geçmiş renklerin beraber kullanımı ise teknolojik bir rüya alemi hissiyatı veriyor. İnternet alt kültürünün görsel estetiği etkileme biçiminin bir başka göstergesi olan bu akım, tüketim kültürüyle de birleşerek aynı anda geçmişe ve geleceğe göz kırpıyor.