Yıl 1984, Los Angeles’ta, Olimpiyat tarihinin ilk kadın maratonu… Joan Benoit Samuelson, 2 saat 24 dakika ve 52 saniyede bir devrimi ateşledi. Kazanılan zafer, kadınların bu denli uzun mesafelere dayanacak fiziksel güçte olmadığı yönündeki algıları büyük ortadan kaldırdı. Bu zafer ayrıca, Nike’ın destek olduğu bir grup kadın koşucu tarafından kurulan Uluslararası Atletler Komitesi IRC’ye katılım reklamının, seneler boyunca yapılmasını sağladı.
Benoit Samuelson’un Los Angeles’taki performansı ve kendisinin ünlü “Varış çizgisi diye bir şey yok” sözü, Nike’ın tüm spor dallarındaki kadın sporcuları desteklemeyi amaçlayan çalışmalarını durmaksızın sürdürmesi için ilham verdi. 2003’te San Fransisco’da NikeWomen Maratonu’nun doğmasını sağladı. Daha sonrasında bu maraton, kadın hareketinin tüm dünyaya yayılmasını sağlayarak NikeWomen topluluğuna dönüştü. Şimdi dünya üzerinde dört milyonu aşkın atlet, sınırlarını zorlamak gibi ortak bir amaç ve kararlılıktan ilham alarak hep birlikte koşu ve antrenman yapıyor.
Nike Beautiful X Powerful Koleksiyonu, Benoit Samuelson’un çığır açan zaferiyle başlayan bu devrimi kutluyor. Kadın atletlerin ve onların çığır açan başarılarının ilham verdiği Nike’ın ilk ayakkabı koleksiyonu olan Nike Beautiful X Powerful Collection, dört ikonik modeliyle yeniden gündemde.