Pierpaolo Piccioli – The end of a wonderful reign.

2008’den bu yana Roma moda evinin başında bulunan İtalyan tasarımcı, bir basın açıklamasıyla görevinden ayrıldığını duyurdu.

Sanat yönetmeni piyasasında yeni bir sürpriz: 2008’den beri Roma moda evi Valentino için koleksiyonlar tasarlayan Pierpaolo Piccioli (2016’ya kadar Maria Grazia Chiuri ile birlikte, daha sonra Dior’a geçerek tek başına) görevinden ayrılıyor. Bu, sahil kasabası Nettuno’nun yerlisi için 25 yıllık bir maceranın sonu anlamına geliyor ve henüz geleceğinin ne olacağını açıklamadı.

1990’larda Fendi’de bir süre çalıştıktan sonra İtalyan, aksesuarlar üzerinde çalışmak üzere Valentino’ya katıldı. Başarısı, yönetimin 2008 yılında bir başka İtalyan olan Maria Grazia Chiuri ile birlikte yaratıcı dizginleri ona emanet etmesine neden oldu. İkili, MGC’nin İtalya’dan Fransa’ya giderek Dior’a katıldığı 2016 yılına kadar birlikte çalıştı. Piccioli daha sonra, şu anda Gucci’de çalışan Sabato de Sarno’nun da dahil olduğu bir ekiple çevrili olarak tek başına sanat yönetmenliğini üstlendi. Ardından, modaevinin göz alıcı köklerine sadık kalarak ve renk anlayışını da katarak kendi dilini geliştirdi. En çarpıcı koleksiyonları arasında, 2022-2023 Sonbahar-Kış için neredeyse tamamen pembe olanın yanı sıra Paris, Venedik ve Château de Chantilly’deki couture koleksiyonlarından bahsetmemek mümkün değil…

Tasarımcı şiirsel bir Instagram paylaşımında kendini ifade etti: “Tüm hikayelerin bir başlangıcı ve sonu yoktur, bazıları hiçbir gölge bırakmayacak kadar güçlü, yoğun bir ışıkla parlayan bir tür ebedi şimdiki zamanı yaşar. Ben 25 yıldır bu şirketteyim ve 25 yıldır benim ve bizim olan bu güzel hikayenin iplerini benimle birlikte ören insanlarla birlikte var oldum ve yaşadım. Her şey tanıdığım, birlikte çalıştığım, hayallerimi paylaştığım ve birlikte güzellikler yarattığım insanlar sayesinde var oldu ve var olmaya devam ediyor, herkese ait olan ve değişmez ve somut kalan bir şey inşa ediyor. Bu sevgi, hayal, güzellik ve insanlık mirasını bugün ve sonsuza dek yanımda taşıyorum. Yarattığımız güzelliktir, yaşamdır, umuttur, fırsattır ve minnettir, halkımdır, kalbimdir, size dünyadaki tüm olasılıkları, özellikle de kendi başınıza hayal edemediklerinizi veren sevgidir. Bunu bir şekilde mümkün kılan her bir kişiye teşekkür ederim, yolculuğumu ve hayallerimi sizlerle paylaşmak bir ayrıcalık ve onurdu. Bay Valentino ve Giancarlo Giammetti’ye de bana kendi hayallerini verdikleri için teşekkür ederim.”