Koleksiyonun içeriği, klasik giyim parçalarının tekrar keşfedilmesinden yola çıkıyor. Takımlar, kabanlar, denim ve deri gibi belirli kalıplara sahip parçalar ve materyallerin tanınmış sınırlarını aşarak, basit sonuçlara ulaşırken bile kompleks süreçlerden geçilebildiği fikri aşılanıyor.
Daha vücut hatlarını belirten siluetler tercih edilirken; koleksiyonu daha hafif, daha genç ve daha az kısıtlayıcı diye tabir etmek mümkün. Vücudun hareketini özgürleştiren yumuşak ve hafif kıyafetler dinamik form ile birleşince bu klasik parçalar bir anlamda fiziksel rahatlama yaratıyor. Deri şortlar ve damalı motiflerin beraber kullanılması ise beklenmedik kombinasyonlara yol açarak zarafet, çocukluk anıları ya da ehlileştirme/aykırılaştırma gibi temaları bir görünümde birleştirebiliyor.
Podyum dekoru ise büyük ölçülerde işlenmemiş kâğıt materyallerden yapılırken, bir ev maketini andırıyor. Kendini boş bir context içerisinde bulan karakterleri andıran modeller, tasarımları en gerçekçi gündelik ve aynı zamanda istisnai şekilde yansıtıyor.